1 Şubat 2008 Cuma

Arda ile yeni bir hayat...


Bir boş vakit daha... Hemen yazmalıyım vakit kaybetmeden. Sonra yapacak başka işler var aklımda. Hazır Arda uyuyorken...

Yarın kısmetse oğlumuzun kırkı doluyor. İster inanın ister inanmayın bir hikmet var bu kırk günde. Ben şahsen kendimi daha iyi, hatta daha doğrusu daha aklı selim hissediyorum.
Günler artık daha az kaos, daha fazla kontrollü geçiyor. Arda ise sanki daha bir alıştı bu dünyaya.

Son iki gündür evde mutfağa da giriyor, yardımcımız Dilek'in de desteği ile yemekleri ben yapmaya çalışıyorum. Hala aynı fikirdeyim. Bence mutfak hala benim için bir mabet. Mutfağa girdiğimden midir, yoksa dün sevgili arkadaşım Ayten'in beni kendime gelmem için sirkelemesinden midir nedir hayatım daha bir normale döndü sanki. Sanırım ikisinin de etkisi var. Kendi evimde misafir gibi olmaya ancak bu kadar dayanabildim. Mutfağıma girebiliyorsam kontrolü ele almaya başladım gibi geliyor bana.

Bu arada neler pişirdim kısaca yazayım. Bu yemekleri arkadaşım Dilek'ten esinlendim. Geçen gün Arda ile misafir olduk Dilek'e. Sağolsun bizim için pek çok hazırlık yapmış. Çok beceriklidir, nefis yemekler yapar. Hele bir tavuk salatası yapmış ki ilk fırsatta deneyip size de tarifini vereceğim.

İlk olarak et suyuna mercimek çorbası yaptım. Bir kaseden biraz dahaz az kırmızı mercimeği yıkadım, düdüklüye koydum. İçine küçük bir kereviz, küçük bir havuç, küçük bir soğan ve patates koydum. Bir kaserolde 3 kaşık unu yağda çevirdim. Un sararmadan ateşten aldım, et suyu ile seyreltip düdüklüye ilave ettim. Tuz karabiber ve tefal düdüklüde 2. kademede 4 dakika. Hepsi pişince blendırdan geçirdim çorbayı. Rengi bembeyaz kıvamlı ve çok lezzetli bir çorba oldu.

Salçalı antrikot yaptım. Mantar olsa ilave edcektim ama yoktu evde bu sefer. Siz yaparsanız soğanları çevirirken mantarları da ilave edersiniz. Etleri bir miktar fındık yağı ve tereyağ karışımında kızartıp ayrı bir tencereye aldım. Kalan yağa incecik kıyılmış soğanları ve sivri biberleri ilave ettim. 2-3 kaşık salçayı sıcak su ile seyreltip soğanlara kattım. Biraz ateşte karıştırıp 1-2 bardak su, tuz karabiber ve 2-3 adet defne yaprağı ilavesiyle sosu hazırladım. Bu sosu kızarmış etlerin üzerinde döküp etleri kısık ateşte yarım saat pişirdim.

Pilavsız olmaz dedim. Bir de yanına sade pilav yaptım.
Şimdi yine gitmem lazım. İlk fırsatta yine buradayım; mutfakta... Sevgilerimle Pınar

16 yorum:

pinarbk dedi ki...

Böyle özenle soslu lezzetli yemekler yapabiliyorsan normale dönmüşsün demektir. Ben doğumdan sonra hiç zorlu çekmedim. sağolsun annem hep yanımdaydı, arkamdaydı. Kendime ayırdığım vakitler hala çoğalmadı ama anneliğin keyfi de hiçbirşeye değişilmez...

Bocuruk dedi ki...

Pınar'cığım,
Keyfini çıkar anneliğin. Zorluklar mutlaka geçecek hiç merak etme. Çok da güzel şeyler hazırlamışsın. Ellerine sağlık:)
Sevgilerimle...

butterfly dedi ki...

Pınarcım anneliği henüz tatmadığım için bilemiyorum ama az çok tahmin ediyorum; çekilen her zorluğa değecek güzellikte bir duygu..
Umarım senin tüm sıkıntıların da geçer gider, bebişinle zamanların tadını bol bol çıkarırsın:).
Sevgilerimle..
aslı

Berceste dedi ki...

Pınaaaaaar, mutluluktan gözlerim dolu dolu okudum yazılarını. Uzun süredir nerelerdesin diye meraklardaydım. Evet, gayet haklı bir sebebin varmış. Hoşgeldi, sefa ve mutluluk getirdi Arda bebek. Hayatınızdaki mutlulukların katlanarak artmasını, Arda bebeğin ailesine, ülkesine hayırlı bir evlat olmasını, analı babalı büyümesini dilerim. Sevgiler...

pinarbk dedi ki...

Pınar, seni sobeledim. vaktin olursa Cevaplarını bekliyorum.

http://hayatipaylasirken.blogspot.com/2008/02/bal-beni-sobeledi.htmlın

sevdamavisi dedi ki...

Sevgili Pınar,
kırk gübn meselesine ben de inanırdım daha doğrusu öyle olmasını umuyordum. kırk gün sonra herşey düzelecekti çünkü. ama şunu gördüm ki bu sadece farazi bir sayı. yaklaşık bir gün sayısı bence. kızım bir ay olduğunda herşey yoluna girmişti, gece uykusu falan.
mutfağa girebilmek çok lüks oluyor bu durumda ve mutlu ediyor insanı. yorucu da olsa annelik çok hoş. sağlıklı ve mutlu bir şekilde bebeğini büyütmen dileğiyle...

Adsız dedi ki...

amannnınnnn oda ne bende bır bakım bu ne var ne yok dedım o mınnacık ayakları parmakları gordum ınanamadım
ardacık gelmıs hosgelmıs allah bahtını tahtını guzel etsın saglık huzur mutlulukla yasasın
pınarcıgım gercekkten cok sasırdım bende malum hayat sıkıntıları stres ıs yogunlugu fılandır dıye dusunuyordum durumunu hamıle olabılecegın hıc aklıma gelmemıstı
tebrık ederım
toprakveben
elıf

Adsız dedi ki...

Pinarim
Minik Ardaya ömür boyu keyifli günler, sağlıklı yıllar dilerim. Allah dört gözden ayırmasın

sevil dedi ki...

canım ne zamandır bloglara girmiyorum bebeğin olmuş hayırlı olsun. ne kadar sevindim anlatamam. güle güle büyüt arda bebeği. öpüyorum sizi

munevver dedi ki...

Pınar, oğlunu güle güle büyüt. Ona sağlıklı, mutlu bir yaşam diliyorum.

Sevgiyle, Nane Limon

Papatya dedi ki...

Sevgili Pinar,
Arda bebegin gelisine cok sevindim!
Mutlu ve saglikli bir omur sursun...
Sana da allah kolaylik versin... Gerci en zor gunleri atlatmissiniz, dedigin gibi bosuna dememisler ilk 40 gun icin...
sevgiler ve tekrar tebrikler! :)
Papatya

sarımutfak-hande dedi ki...

slm
bebiş güle güle büyüsün.işi bitmez şimdi onun kolaylıklar dilerim
sevgilerimle

Cafe Gusto dedi ki...

Sevgili Pınar sağlıkla sıhhatle büyüt ve büyüsün diyorum.Sevgiler...

pınar dedi ki...

pınarcım ne zamandır yoktun, anne olmuşsun, çok sevindim. Allah analı babalı büyütsün.
ilk aylar biraz zor geçer ama zamanla ardayla çok keyifli vakitler geçirerek anneliğin tadını çıkarırsın.
öpüyorum sizi.

pelince dedi ki...

En güzel duygulardan bir annelik ,çocuktan önce ve sonra hayat ikiye ayrılıyor...Her şey zamanla rayına girecek,sorumluklar gün geçtikçe artacak.Ama öyle yüce bir duygu ki,her yaptığın sana zevk verecek...

Damak Tadı dedi ki...

Pınar'cığım,Arda'cık nasıl?Kimbilir ne kadar büyümüştür!Benim için o'nu koklamını rica ediyorum..))

Kocaman sevgilerimi gönderiyorum..