27 Kasım 2008 Perşembe

Küçük Evin Mutfağı'na Dönüş

Oğlumuz Arda'nın doğumu ile beraber işten ayrılıp onun bakımını üstlenmem ve ev hayatına alışmam bir hayli zaman aldı.
Bu sürede ev işlerinin çocuk bakımı ile birleştiğinde ne kadar zor olduğunu ve aslında çalışmanın çok daha kolay olduğunu fark ettim.
Ancak her geçen an, her geçen gün, tüm yorgunluğuma rağmen doğru bir karar verdiğime inancım artıyor. Oğlumun gelişiminde onun yanında olmamın ona kazandırdıklarına büyüdükçe daha net bir şekilde tanık oluyorum. İnanın tüm yorgunluğuma değiyor.
Aslında işin bir de keyifli yanı var. Arkadaşlarımla keyifli sabah kahvaltıları yapıyor, akşam üstü ayak üstü bir arkadaşla kahve sohbetinde kıkırdaşıyor, bazen de Arda'yı uyutup tek başıma bir çay keyfi yapıyorum. Böyle örnekleri artırmak mümkün.
Artık ev hayatına alıştıkça daha fazla arkadaşımı kahvaltıya, çaya veya akşam yemeğine davet edebilecek kadar organize olabiliyorum. Yardımcımız Dilek halen haftanın 2 günü bizde. Ev temizliğini ve ütüyü benim üstümden o alıyor. Ben de hem Arda ile ilgilenebilecek hem de arkadaşlarımla olabilecek zamanı organize edebiliyorum.
Küçük Evin Mutfağı'nı ne kadar ihmal ettiğimin de farkındayım. İnanın pek çok defa resim çekmeyi unuttuğum için, çoğunlukla da bir türlü zamanımı ayarlayamadığım için ihmal ettim. Ancak Arda ilk yaşını doldurmadan geri döneceğime dair koyduğum hedefi artık gerçekleştirebiliyorum.

Geçen hafta kahvaltıya gelen arkadaşlarım için hazırladığım sofranın resimlerini Küçük Evin Mutfağı için acele acele çekmiştim. Masanın fotoğraflarını çekerken kahvaltılıkların tamamı henüz masaya getirilmemişti. Çay servisi ve yaptığım sosisli krepler de bu karelerde yer alamadılar ama Küçük Evin Mutfağı'ndaki bu uzun molanın ardından güzel bir kahvaltı sofrasıyla geri dönmenin keyifli olacağını düşündüm. Hepinize tekrar merhaba... Pınar

6 yorum:

pinarbk dedi ki...

Hiç dönmeyeceksin sanmıştım...Hoşgeldin.
Bize de beklerim. Davetiyen hala geçerli...

Unknown dedi ki...

Döndüm dçndüm Pınarcım. Senin blog'u dün ziyaret ettim ama yorum bırakmayı beceremedim. Ufaklık kocaman olmuş maşallah. Bugün tekrar dedneyeceğim söz.

Adsız dedi ki...

Merhaba,
blogu daha gezmedim ilk yazini okuyunca mutlaka yazmam gerektigini düsündüm. Benimde bir oglum var daha gectigimiz hafta 1 yasina girdi. Seni cok iyi anliyorum bende daha yeni yeni kendime geliyorum ama maalesef benim bir yardimcim yok bütün islerimi kendim yapiyorum.Yine de dedigin gibi onler icin herseye deger. Bundan sonra devamli takipcinim, tecrübelerimizi paylasiriz.
Yeni tariflerini bekliyorum
Hoscakal...
ASLI

Adsız dedi ki...

ilginc bir yazı

Adsız dedi ki...

hosgeldın nerde kaldın yaa
beklıyorum sureklı bakıyorum ne zaman gelıcek dıye
bende beklıyorum topraktan sonra denızı beklıyoruz sımdı de arda da bayagı buyudu artık

toprakveben

Unknown dedi ki...

Sevgili Aslı, gerçekten kolay değil ama çok da keyifli...

Sevgili Toprak ve Ben'in yazarına ben de sevgilerimi gönderiyorum. Sonunda döndüm hakikaten. Aslında dar vakitlerde yazıyorum. Ufaklık uyandı bile ve kötü bir kaka kokusu geliyor burnuma:-)