21 Kasım 2006 Salı
Maç Geceleri
Bizim evde takımımızın maçının olduğu akşam dışarıda pek program yapılmaz. O geceler özeldir. Balık mevsimindeysek mutlaka balık olur sofrada. Balık-rakı-maç üçlüsü ailenin erkeklerinde nesilden nesile adeta bir gelenek haline gelmiştir. O günün sabahından akşamın menüsü kararlaştırılır. Maç Cuma akşamına denk geliyorsa balık almak üzere iş çıkışı Ortaköy'deki balıkçıya, Cumartesi veya Pazar gecelerine rast geliyorsa da Sarıyer'deki Balıkçılar Çarşısı'na gidilir. Balıklar özenle seçilir, nasıl pişirileceği konusunda önceden plan yapılır.
Kızartma balık senede ancak bir kere yapılır. O da mutlaka bahçede. Hava güzelse barbekü yakılır. Bir yandan balıklar ızgarada pişerken diğer yandan TV'de "Maç Başlıyor" seyredilmektedir. 1 kadeh rakıya 1 dilim taze beyaz peynir eşlik eder bu sırada.
Ben ise maç başlamadan mezeleri sofraya yetiştirmek için mutfakta son hızla koşturmakta olurum genellikle.
Yukarıda gördüğünüz resim senede 1 gün yapılan tava balığın yanında salatalar ile hazırlanmış bir sofradan çekildi. Sarıyer'den taze mezgitler alındı. Balıkçıların hemen yanındaki manavdan da roka, turp, havuç, maydonoz seçildi. Maça az bir zaman kala sofra hazırlanması tamamlandı. Ehh maç da güzel olunca balığın tadı bir başka güzel oldu tabii...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
Bir sonraki mac keyfiniz ne zaman? Ben de geleyim :P
Gelenek halini almis sofralar hazirlanirken bile zevk verir insana degil mi?
Keyfiniz daim olsun Pinarcigim.
Valla sen de maç izlemeyi, hele hele yorumlara varıncaya kadar izlemeyi seviyorsan ne güzel, beraber keyifli bir akşam geçiriyorsunuz. Misal ben maçtan nefret ederim, o nedenle bir de maç sofrası hazırlamam:-)
Allah keyfinizi bozmasın:-)
Merhaba sofra çok güzel iştah açıcı hele mezgit harika bende maç seyretmeyi seviyorum hele fanatik bir aileniz varsa daha bir zevkli oluyor maç seyretmek bende bercesteye katılıyorum
Berceste'ciğim, Valla bekleriz.
Bu maç geceleri bizde bir alem. Şimdi balık mevsimi ya, maç akşamları balık yapılmazsa bir posta koyuluyor ki sorma... Ben ki balık sevmezdim artık alıştım, arıyorum valla.
Defne'ciğim sağol,
Biliyor musun bu genetik denen şey çok ilginç. Eşimin babasının bu konudaki zevki aynen eşime kopyalanmış.
Sevgili Renkler'in yazarına...
Ben de futbol tutkunu olduğumu söyleyemem:-) Ama nasıl eşim kendi ilgi alanına girmeyen konularda sırf ben zevk aldığım için benim yanımda oluyorsa, ben de onun zevk aldığı konularda onun yanında olmaktan hep mutluluk duyarım. Onun coşkusu bana da bulaşır. Paylaşımın başka bir tadı var gerçekten.
Şebnem'ciğim sorma,
Ben fanatik değilim ama bu ayrı bir coşku. Bulaşıyor insana. Hele arkadaşlar varsa yanımızda bir hengamedir kopuyor. Ben bu hareketi, coşkuyu, keyfi seviyorum.
Yorum Gönder