4 Kasım 2006 Cumartesi

15 Günlük Evcilik Oyunu ve Bir Çay Daveti


Geçen hafta 15 günlük iznimin sonrasında işteki ilk haftamdı...
Zor oldu...

Eşimin yoğun iş temposu ve sağlık nedenleriyle yaz boyunca ertelediğim iznimi bayram tatili ile birleştirerek kullanmaya karar verdim.
Ancak bu sefer daha önce hiç denemediğim birşey yaptım; İznimin 1 haftasını tamamen arkadaşlarıma ayırdım.
Önceden programlar yapıldı, günler ayarlandı ve hayat çarkı başka bir türlü dönmeye başladı.
Çocuklar okula gönderildikten sonra yapılan nefis sabah kahvaltıları mı dersiniz, Kapalıçarşı'nın gizemli dehlizlerinde gümüşçüler, antikacılar ve değerli taşların satıldığı dükkanlarda ikram edilen kahveler mi yoksa deniz kenarında şık bir cafe de yenen öğle yemekleri mi... Hangisinden başlayacağımı bilemiyorum. Ancak kısa bir süre için de olsa hayalimizdeki programları gerçekleştirdik arkadaşlarımla.
Meşhur Bostancı Pazarı'na da gitme fırsatım oldu. Bayram öncesi fazla çeşit olmamasına ve kalabalığa rağmen 10 milyona aldığım paschminayı geçen hafta işyerinde hiç üstümden çıkarmadım:-) Mutfak masası için bir mağazada gördüğüm örtünün aynısını 3'te biri fiyata almak da ayrı bir keyif verdi doğrusu.
Market alışverişinin bu kadar huzurlu olabileceğini düşünemezdim. Koca markette benimle birlikte sadece bir kaç genç annenin olması harikaydı. Çocukları alışveriş sepetinde otururken bir yandan onlarla tatlı tatlı konuşup bir yandan alışverişlerini yapmaları çok hoşuma gitti.
Aaaaa bir de televizyonlardaki kadın programları var tabii... Onlar da başka bir alemdi:-)))

Hayat yavaşladı adeta. İşe gidip gelirken kaçırdığım pek çok ufak detayı görebilme fırsatı buldum, 15 günlüğüne bile olsa gerçekten soluk aldığımı hissettim.
Ne zamadır giremediğim dolaplarımı, çekmecelerimi düzenledim yardımcımız Dilekle birlikte. Bahçıvanımızın 2 yaşındakı kızının hikayelerini dinledim. Gün boyunca sokaktan geçen satıcıların seslerine kulak kabarttım. Bahçede sonbaharın izlerini takip ettim.


Bayram sonrası kayınvalidemle birlikte canım arkadaşım Ayten'i annesiyle birlikte küçük bir çay davetinde ağırladık. Örtüler, peçeteler kolalandı, çay tepsisine anneannemin işlediği dantel örtü serildi. Daha önce hiç beğenmediğim ama şimdi zevkle kullandığım kristal kesme çay bardakları ve gümüş servislerle yapıldı ikramlar. Neler mi var masada? İşte 4 kişilik çay daveti menümüz:

Çay Daveti Menüsü

* Çikolatalı Fransız Keki (Portakal Ağacı'ndan)
* Hindistancevizli Tatlı (Coco)
* Patates Salatası
* Patlıcan Beğendili Tart
* Peynirli Rulo Börek (Bir TV programından)


İşte çaylar, kahveler ve lezzetli yemekler eşliğinde yapılan sohbetlerle geçen iznimin kısa özeti böyle. Arkadaşlarımla dolu dolu geçirdiğim bir hafta sonrasında bayramda da aileme bolca zaman ayırdım. Tatilin son birkaç gününü de eşimle birlikte geçirip hasret giderdik. Küçük Evin Mutfağı da hep çalıştı. Şimdi sıra tariflerde...

Sevgiyle kalın, Pınar Posted by Picasa

17 yorum:

Adsız dedi ki...

elelrine sağlık.herşey güzel görünüyor.

seda
tarifname.blogspot.com

Adsız dedi ki...

Cok s1k bir masa, ve cok lezzetli yemekler. Ellernize saglik. Arkadaslarla olunca da bambaska olmustur. Kolay gelsin isleriniz yeni haftada. Sevgiler.

Unknown dedi ki...

Seda'cığım çok teşekkürler. İlk fırsatta tarifname'yi ziyaret etmek lazım bu arada:-)))

Unknown dedi ki...

Ahh Pınar... İşe dönmek nasıl zor geldi bir bilsen. Gerçek dostlarla birlikte olmak hahikaten çok güzel.
Sevgiler, Pınar

Defne dedi ki...

Anlatııklarından ve anlatışındaki neşeli akıcılıktan da anlaşılıyor ki çok iyi gelmiş bu tatil sana. Ne güzel yapmışsınız arakadaşlarınla bir araya gelip felekten zamanlar çalmakla:)Ayrıca çok şık, aynı zamanda sade bir masa hazırlamışsın, ellerine sağlık.

Sevgiyle.
Defne

renkler dedi ki...

İin günlerini evcilik oyunu olarak tanımlaman çok hoşuma gitti. Ben genelde izinlerimi öyle bir hafta, iki hafta olarak almıyorum. Bir- iki günlük nefes alma izinleri daha çok hoşuma gidiyor. İzinlerde evde oturup ev kadınlığı yapmak, çocuğumu okula yollamak, kahve ile sabah keyfi yapmak, komşulara uğramak ya da çağırmak, yemek temizlik yapmak hoşuma gidiyor. Bu anları evcilik oyunu olarak görebiliriz tabi:-) Sonrası, işe dönüş kötü tabiç. Ama inan çalışmak da güzel. ben evde de oturdum bir ara ve inan sudan çıkmış balığa döndüm, çok sıkıldım.

Adsız dedi ki...

Merhaba çok güzel bir sofra ve lezzetler ellerine sağlık çalışanlar için böyle kısa tatiller çok iyi geliyor insan yaşadığını anlıyor dinlinmene sevindim

Unknown dedi ki...

Defne'ciğim sağol... Tatil hakikaten çok iyi geldi ama kısmet olursa bir sonraki tatilde İstanbul'dan biraz uzaklaşmak istiyorum. Bakalım:-))
Masa için çok özendim. Hazır vakit varken biraz uğraşayım istemiştim. Beğendiğin için ben teşekkür ederim.

Unknown dedi ki...

Sevgili Renkler'in yazarına:-)
Senenin çoğunluğunu çalışarak geçirdiğimiz için evde olduğumuz seyrek zamanlar birer evcilik oyunu sanki:-)Ahhh ben de evde oturmaktan biraz sıkılsam... O zaman iş bu kadar zor gelmezdi belki.

Unknown dedi ki...

Şebnem'ciğim,
İnan çok iyi geldi. Hem vücudum hem de ruhum dinlendi. Bu arada muffin tarifin harika. Ellerine sağlık. Pınar

Adsız dedi ki...

patlican begendili tartin tarifini alabilir miyim?

munevver dedi ki...

Secgili Pınar,çalışırken en büyük özlemim böyle,sere serpe,koşturmadan misafir ağırlamak,ertesi gün iş var endişesi taşımadan rahat rahat oturmaktı.Evimi özlerdim hep.Ama şimdi bakıyorum da yine değişen çok fazla bir şey yok.Yine istediğim gibi yetişemiyorum herşeye.Demek ki böyle olacak hayat.Geçirdiğin güzel günlerin devamı dileğiyle tarifleri bekliyoruz....
Sevgiyle ,nanelimon.

Unknown dedi ki...

Aslında Münevver hayat koşuşturmadan ibaret olsa da içindeki huzuru nerede buluyorsan orada nefes alıyorsun gerçek anlamda. Ben bu huzuru evimde buluyorum. 14-15 senedir çalışıyorum ama evim hep burnumda tütüyor. Ona kavuşacağım günlerimi sabırsızlıkla bekliyorum:-)

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Merhaba
benim hayalimdeki 15 günü geçirmişsin:) bende çok istiyorum. 1 hafta olsada yeterli.. aynı şeyleri yapmak istiyorum
masada çok güzel, diğer hayalimde böyle özenli, güzel masalar hazırlamak, masanın düzeni çok önemli... bu merakımda yeni başladı
sevgiler
Pınar

Unknown dedi ki...

Pınar'cığım,
Benimkisi bu sefer biraz mecburiyetten oldu aslında. Yazın güzel zamanlarda tatile gidecek şartlar olmadı bu sene. Bayramda eşimin işleri çok yoğundu. Sonuçta ben de evde değerlendirmek durumunda kaldım ama inan öyle güzel geçti ki...
Masa için biraz uğraştım. Sprey kola ile örtüler ütülendi, peçeteler, katlandı, öncesinde gümüşler ovuldu vs. ama çok da keyif aldım. Diyorum ya tam evcilik oyunu oldu bu tatil benim için.

Hanife dedi ki...

Ohh ne guzel, misler gibi sofralar, el emegi goz nuru dantelli hemde, ne guzel.. Ben de isterim:)
SAka bir yana, dinlenmene, enerji depolamana sevindim.. Ne hos seyler yasamissin...
Patlicanli tart pek bir guzel gozuktu gozume, yaz olsa denesek:) Kisin cekirdekli patlicanlarin yemegini bile yiyemeyiz yoksa;)
Sevgiler arkadasim:)

Unknown dedi ki...

Hanife'ciğim sayılı günler çabuk geçiyor. 15 gün hiç yetmedi biliyor musun?
Bu tart yaz tartı hakikaten. Artık kışın bile her sebze bulunuyor ama hiç tadı tuzu olmuyor. Çok çok öpüyorum... Pınar